kontrolsüz diyabet

kontrolsüz diyabet teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
kontrolsüz diyabet uncontrolled diabetes

kontrolsüz diyabet terimi için benzer kelimeler ve anlamları
kontrolsüz diyabet poorly controlled diabetes
kontrolsüz diyabet mellitus uncontrolled diabetes mellitus
diyabet öncesi erken tip 2 diyabet pre-diabetes early type 2 diabetes
kontrolsüz unchecked
kontrolsüz uncontrolled
kontrolsüz unrestrained
kontrolsüz takdir yetkisi uncontrolled discretion
kontrolsüz hipertansiyon uncontrolled hypertension
karşılaştırılabilir kontrolsüz fiyat comparable uncontrolled price
karşılaştırılabilir kontrolsüz fiyat yöntemi comparable uncontrolled price method
kontrolsüz non controlled
kontrolsüz without control
kontrolsüz atık imhası uncontrolled waste disposal
kontrolsüz kanama uncontrolled bleeding
kontrolsüz salıverme uncontrolled release
kontrolsüz hareketler uncontrolled movements
kontrolsüz astım uncontrolled asthma
kontrolsüz çalışma uncontrolled study
kontrolsüz ateş uncontrolled fire
kontrolsüz ortam uncontrolled environment
kontrolsüz gider goes unchecked
kontrolsüz yanan uncontrolled burning
kontrolsüz ağrı uncontrolled pain
kontrolsüz işlem uncontrolled transactions
kontrolsüz yüksek tansiyon uncontrolled high blood pressure
kontrolsüz sürücü unrestrained driver
kontrolsüz erişim uncontrolled access
karşılaştırılabilir kontrolsüz işlem comparable uncontrolled transactions
kontrolsüz are uncontrolled
kontrolsüz damping uncontrolled dumping
kontrolsüz hücre büyümesi uncontrolled cell growth
kontrolsüz büyüme unchecked growth
kontrolsüz şekilde uncontrolled manner
kontrolsüz hale gelir becomes uncontrolled
kontrolsüz büyüme uncontrolled growth
kontrolsüz göç uncontrolled immigration
kontrolsüz nöbet uncontrolled seizures
kontrolsüz fiyat yöntemi uncontrolled price method
kontrolsüz hastalık unchecked disease
kontrolsüz riskler non-controlling stakes
kontrolsüz yol uncontrolled way
kontrolsüz öfke uncontrolled anger
kontrolsüz çoğalma uncontrolled proliferation
kontrolsüz olay uncontrolled event
kontrolsüz orman yangınları uncontrolled forest fires
kontrolsüz kalıyor remains uncontrolled
kontrolsüz otlatma uncontrolled grazing
kontrolsüz riskler uncontrolled risks
kontrolsüz bir ortam için ortaya kondu set forth for an uncontrolled environment
ağır kontrolsüz astım severe uncontrolled asthma