| daha önce hiç görülmemiş gibi |
like has never been seen before |
daha önce hiç görülmemiş gibi terimi için benzer kelimeler ve anlamları
|
| daha önce hiç görülmemiş |
ever seen before |
| daha önce hiç görülmemiş |
like never seen before |
| daha önce hiç görülmemiş |
as never seen before |
| daha önce hiç görülmemiş görüntüleri |
never before seen footage |
| daha önce hiç görülmemiş bir şey değil |
is like nothing ever seen before |
| daha önce hiç görülmemiş |
unlike any seen before |
| daha önce hiç görülmemiş |
than ever seen before |
| daha önce hiç görülmemiş |
previously undreamt-of |
| daha önce hiç görülmemiş bir hızda |
at a pace never seen before |
| daha önce hiç görülmemiş |
have never been seen before |
| daha önce hiç görülmemiş bir şekilde |
in a way never seen before |
| daha önce hiç görülmemiş yükseklikler |
heights never seen before |
| daha önce hiç görülmemiş bir şey gibiydi |
was like nothing ever seen before |
| daha önce görülmemiş |
previously unseen |
| daha önce görülmemiş |
not seen before |
| daha önce benzeri görülmemiş |
previously unprecedented |
| daha önce benzeri görülmemiş |
rather unprecedented |
| daha önce görülmemiş |
unseen before |
| daha önce görülmemiş |
have not been seen before |
| daha önce görülmemiş |
hadn't seen before |
| hiç görülmemiş |
had never been seen |
| hiç görülmemiş bir şekilde |
in a way never seen |
| hiç görülmemiş |
never been seen |
| daha önce hiç olmadığı gibi |
like never before |
| daha önce hiç olmadığı gibi |
as never before |
| daha önce hiç olmadığı gibi |
as none before |
| daha önce hiç olmadığı gibi |
unlike ever before |
| insanları daha önce hiç olmadığı gibi güçlendirmek |
empower people like never before |
| şimdi daha önce hiç olmadığı gibi |
now as never before |
| daha önce hiç görmediğiniz gibi |
like you have never seen before |
| daha önce hiç olmadığı gibi |
unlike any before |
| daha önce hiç görmediğin gibi |
like you have never saw before |
| daha önce hiç olmadığı gibi |
unlike any other before |
| daha önce hiç olmadığı gibi gelişen |
flourishing like never before |
| daha önce hiç yapmadığın gibi |
like you never done before |
| daha önce hiç olmadığı gibi ölçekte |
on a scale as never before |
| daha önce hiç görmediğiniz gibi |
as you've never seen them before |
| daha önce hiç olmadığı gibi meydan okuyor |
are challenged like never before |
| daha önce hiç olmadığı gibi talep |
demand as never before |
| daha önce hiç görmemişsin gibi |
like you have never seen them before |
| daha önce hiç |
never before |
| daha önce hiç olmadığı kadar |
more than ever before |
| daha önce hiç |
ever before |
| daha önce hiç görmedim |
never seen before |
| daha önce hiç görülmedi |
never before seen |
| daha önce hiç duymadım |
i have never heard |
| daha önce hiç yapılmadı |
never done before |
| daha önce hiç olmadı |
has never been more |
| daha önce hiç bağlandın mı |
have you ever been bonded |
| daha önce hiç yapmadım |
i have never done before |