beklenmeyen

beklenmeyen teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
beklenmeyen not expected

beklenmeyen terimi için benzer kelimeler ve anlamları
beklenmeyen unanticipated
beklenmeyen unforeseeable
beklenmeyen unpredictably
beklenmeyen hata unexpected error
şüpheli veya beklenmeyen suspected or unsuspected
beklenmeyen ciddi olumsuz reaksiyon şüphesi suspected unexpected serious adverse reaction
beklenmeyen zarar unexpected loss
beklenmeyen dosya formatı unexpected file format
beklenmeyen sonuçlar unexpected results
beklenmeyen hareket unopposed motion
beklenmeyen problemler unanticipated problems
beklenmeyen sonuç unexpected outcome
beklenmeyen bir hata oluştu. an unexpected error has occurred.
beklenen ve beklenmeyen expected and unexpected
beklenmeyen durum unexpected condition
beklenmeyen not anticipated
beklenmeyen sonuçlar unforseen consequences
beklenmeyen sonuçlar unanticipated outcomes
beklenmeyen non expected
beklenmeyen advers ilaç reaksiyonu unexpected adverse drug reaction
beklenmeyen olay dönüşümü unexpected turn of events
beklenmeyen maliyetler unanticipated costs
beklenmeyen riskler unanticipated risks
beklenmeyen yol unexpected detour
beklenmeyen başlangıç unexpected startup
beklenmeyen sorunlar unanticipated issues
gerçekleşmesi beklenmeyen not expected to occur
beklenmeyen olayda in the unexpected event
beklenmeyen şoklar unanticipated shocks
hiç beklenmeyen never expected
beklenmeyen harcamalar unexpected expenditures
beklenmeyen sonuçlar unanticipated results
sunucu, beklenmeyen bir durumla karşılaştı ve the server encountered an unexpected condition which prevent
beklenmeyen mesaj unexpected message
beklenmeyen arıza unexpected breakdown
beklenen veya beklenmeyen anticipated or unanticipated
beklenmeyen iade unexpected return
önceden beklenmeyen previously unanticipated
beklenmeyen borçlar unexpected liabilities
beklenmeyen nesne unexpected object
beklenmeyen bir şey olursa if something unexpected happens
beklenmeyen yanıt unexpected response
beklenmeyen none anticipated
beklenmeyen kesinti unexpected outage
beklenmeyen hadn't expected
beklenmeyen out of expected
beklenmeyen ortaya çıktı unexpected arose
beklenmeyen görüntülendi displayed unexpected
beklenmeyen olumsuz etki yok no adverse effects anticipated
beklenmeyen sonuçlar unanticipated consequences