katılmaya uygun görülen

katılmaya uygun görülen teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
katılmaya uygun görülen deemed appropriate to attend

katılmaya uygun görülen terimi için benzer kelimeler ve anlamları
gerekli görülen yerlerde ve gerekli görülen yerlerde at such times and places as deemed necessary
uygun ve uygun görülen deemed fit and proper
uygun görülen deemed appropriate
uygun görülen deemed suitable
uygun görülen deemed fit
uygun görülen deemed convenient
uygun görülen deemed expedient
uygun görülen yerlerde where deemed appropriate
uygun görülen deemed eligible
uygun görülen seen fit
uygun görülen deemed to be appropriate
uygun görülen deemed available
gerekli veya uygun görülen deemed necessary or convenient
uygun görülen sigorta insurance deemed appropriate
uygun görülen yerlerde where considered appropriate
uygun görülen işlem action deemed appropriate
uygun görülen deemed pertinent
uygun görülen deemed in compliance
uygun görülen ve deemed fit and
için uygun görülen deemed proper for
bu aşamada uygun görülen considered appropriate at this stage
aksi halde uygun görülen otherwise deemed appropriate
uygun görülen herhangi bir amaç için for any purpose deemed appropriate
uygun görülen deemed affordable
uygun görülen karar resolution deemed appropriate
katılmaya uygun eligible to participate
katılmaya uygun are eligible to participate
katılmaya uygun değil are not eligible to participate
katılmaya uygun değil not eligible to participate
katılmaya uygun eligible to join
katılmaya uygun olmamak not be eligible to participate
katılmaya uygun olmayacağım i will not be eligible to participate in
katılmaya uygun fit joining
bulut üzerinde görülen renkli halka anthelion
gerekli görülen deemed necessary
son görülen last seen
birlikte görülen co-occurring
nadir görülen rare occurrence
yaygın olarak görülen widely seen
görülen seen in
sık görülen frequent occurrence
akut ve sonradan görülen önemli belirtiler ve etkiler most important symptoms and effects, both acute and delayed
sık görülen hastalık common illness
gerekli görülen deemed essential
nadir görülen his uncommon sense
sık görülen commonly occurring
açıkça görülen clearly seen
tatmin edici görülen deemed satisfactory
yaygın görülen commonly seen
büyük ölçüde görülen largely seen