önceden paketlenmiş

önceden paketlenmiş teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
önceden paketlenmiş pre-packed

önceden paketlenmiş terimi için benzer kelimeler ve anlamları
önceden paketlenmiş prepackaged
önceden paketlenmiş prepacked
önceden paketlenmiş pre-packaged
önceden paketlenmiş yazılım prepackaged software
önceden paketlenmiş pre-bundled
önceden paketlenmiş çözümler pre-packaged solutions
önceden paketlenmiş ürünler pre-packaged products
önceden paketlenmiş sistem prepackaged system
önceden paketlenmiş kitler prepackaged kits
önceden paketlenmiş mallar prepackaged goods
önceden paketlenmiş kümeler prepackaged sets
önceden paketlenmiş yemekler prepackaged meals
önceden paketlenmiş kitler pre-packed kits
önceden paketlenmiş olarak geliyor comes pre-packaged with
önceden paketlenmiş are prepackaged
önceden paketlenmiş gıda maddeleri pre-packed foodstuffs
önceden paketlenmiş ürünler pre-packed goods
önceden paketlenmiş ürün prepacked product
önceden paketlenmiş ürünlere ilişkin direktif directive on pre-packaged products
önceden paketlenmiş pre packed set
önceden paketlenmiş is pre-packed
önceden paketlenmiş iflas pre-packaged insolvency
önceden paketlenmiş yiyecekler pre-packaged foods containing
önceden paketlenmiş olarak geliyor comes prepackaged
önceden paketlenmiş ifadeleri çok kısa sürede yönetebiliyorum i can manage very short, mainly pre-packaged utterances
önceden paketlenmiş pre-packaged with
önceden paketlenmiş şablonlar pre-packaged templates
önceden paketlenmiş yemekler için for pre-packaged meals
önceden ödenmiş telefon-önceden sipariş edilmiş telefon prepaid phone
önceden uyarılmış ve önceden uyarılmış forewarned and forearmed
önceden oluşturulmuş ve önceden test edilmiştir pre-built and pre-tested
önceden önceden izin almaksızın without express prior authorization
paketlenmiş bundled
paketlenmiş tüketici ürünleri consumer packaged goods
paketlenmiş packed
sardalye gibi paketlenmiş packed in like sardines
paketlenmiş hücre hacmi packed-cell volume
iyi paketlenmiş well-packed
paketlenmiş öğle yemeği packed lunch
sıkıca paketlenmiş tightly packed
paketlenmiş yiyecek packaged food
yoğun paketlenmiş densely packed
paketlenmiş mallar packaged goods
paketlenmiş kırmızı kan hücreleri packed red blood cells
paketlenmiş yatak packed bed
birlikte paketlenmiş bundled together
gevşek paketlenmiş loosely packed
paketlenmiş hücre hacmi packed cell volume
paketlenmiş hücreler packed cells
paketlenmiş packed off