kadar geç

kadar geç teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
kadar geç as late as

kadar geç terimi için benzer kelimeler ve anlamları
geç ilkbahardan sonbahara kadar geç from late fall through early spring
er geç er ya da geç sooner rather than later
geç, geç şov the late, late show
er geç er geç sooner is better than later
en geç en geç postayla gönderilmelidir must be postmarked no later than
en geç en geç alınmalı must be received no later than
er geç er ya da geç reach sooner rather than later
en geç en geç at the latest by last
geç vakte kadar çalışmak burn the mid-night oil
geç vakte kadar çalışmak burn the midnight oil
geç saatlere kadar kalmak keep late hours
geç saate kadar yatmak lie in
geç saate kadar yatmak lie-in
geç saatlere kadar kalmak stay up late
geç saatlere kadar until late
geç saate kadar by the late
ne kadar geç how late
geç saate kadar çalışmak work late
geç vakitlere kadar till late
gecenin geç saatlerine kadar until late at night
çok geç olana kadar until it is too late
çok geç saatlere kadar until very late
çok geç saatlere kadar until too late
geç saate kadar uyanıktım i was up late
en geç pazartesiye kadar by monday at the latest
kadar geç until as late as
geç kadar erken as early as the late
bu kadar geç as late as this
geç saate kadar uyumak sleep until late
geç saate kadar açık open until late
akşam geç saatlere kadar until late in the evening
geç saate kadar çalışmak work until late
2006 kadar geç as late as 2006
geç saate kadar kalıyor stays up late
geç saate kadar çalışanlar staff working late
öğleden sonra geç saatlere kadar until late in the afternoon
geç saate kadar late around
geç saate kadar kal stay until late
bu kadar geç kaldığın için for being all this late
sonuna kadar geç as late as the end
geç saatlere kadar until quite late
geç saatlere kadar açık is open late
çok geç saatlere kadar until so late
geç saatlere kadar açık are open late
geç saatlere kadar til late
geç saatlere kadar açık kal stay open late
1990'lar kadar geç as late as the 1990s
hastalığın geç saatlerine kadar until late in disease
en geç o zamana kadar by then at the latest
kadar geç değil not as late as