solunum sistemini tahriş eder

solunum sistemini tahriş eder teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
solunum sistemini tahriş eder irritating to respiratory system

solunum sistemini tahriş eder terimi için benzer kelimeler ve anlamları
gözler ve solunum sistemini tahriş eder irritating to eyes and respiratory system
solunum sistemini tahriş eder irritating to respiratory
solunum sistemini biraz tahriş eder. slightly irritating to respiratory system.
solunum sistemini tahriş eder irritating to respiratory tract
gözleri, solunum sistemini ve cildi tahriş edicidir. irritating to eyes, respiratory system and skin
solunum sistemini ve cildi tahriş edici irritating to respiratory system and skin
kalp ve solunum sistemini iyileştirir. improve the heart and respiratory system.
solunum sistemini temizler cleanse the respiratory system
solunum tahriş edici respiratory irritant
göz ve solunum tahriş edici eye and respiratory irritant
sağlıklı bir bağışıklık sistemini teşvik eder promotes a healthy immune system
solunum ve solunum respiration and breathing
düzensiz solunum veya solunum durması durumunda, in case of irregular breathing or respiratory arrest provide
solunum solunum kasları accessory muscles of respiration
solunum yolları, solunum airways, breathing
solunum hortumları ve solunum döngüsü breathing hoses and breathing loop
gözleri tahriş eder irritating to eyes
cildi tahriş eder irritating to skin
asit tahriş eder acid irritates
cildi tahriş eder irritate the skin
gözleri tahriş eder irritant to eyes
cildi hafif derecede tahriş eder mildly irritating to skin
cilt ve mukoza zarlarını tahriş eder. irritating to skin and mucous membranes.
temsil eder, garanti eder ve kabul eder represents, warrants and agrees
bağışıklık sistemini güçlendirmek boost the immune system
bağışıklık sistemini baskılamak suppress the immune system
bağışıklık sistemini destekle support the immune system
yakıt sistemini doldurmak prime the fuel system
bağışıklık sistemini güçlendirir boosts the immune system
işletim sistemini kapat shut down the operating system
bağışıklık sistemini baskılayan ilaçlar immune suppressing drugs
bağışıklık sistemini bastırmak depress the immune system
işletim sistemini çalıştırmak running the operating system
bağışıklık sistemini güçlendirmek strengthen the immune system
merkezi sinir sistemini çökertmek depress the central nervous system
bağışıklık sistemini destekler supports the immune system
bağışıklık sistemini bozar impairs immune system
bankacılık sistemini sıraya sokmak shore up the banking system
sağlıklı bir bağışıklık sistemini desteklemek support a healthy immune system
bağışıklık sistemini uyarıcı immunostimulating
bağışıklık sistemini baskılar suppresses the immune system
kaçış sistemini başlat launch escape system
malzemenin yeraltı suyu sistemini kirletmesine izin vermeyin do not allow material to contaminate ground water system
bağışıklık sistemini tetiklemek trigger the immune system
bankacılık sistemini temizlemek clean up banking system
merkezi sinir sistemini etkileyen affecting the central nervous system
bağlantı sistemini içeri itin push in connection system
bağışıklık sistemini güçlendirmek boosting immune system
bağışıklık sistemini zayıflatma weakening the immune system
bağışıklık sistemini destekleyen supporting the immune system