düşük patlama seviyesi

düşük patlama seviyesi teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
düşük patlama seviyesi lower explosion level

düşük patlama seviyesi terimi için benzer kelimeler ve anlamları
bir patlama yoksa patlama c a u s i o n a g a i n s t explosion
patlama seviyesi explosion level
düşük düşük düşük low low low
düşük patlama basıncı low burst pressure
patlama sınırları, düşük explosion limits, lower
düşük patlama lower explosion
düşük patlama low burst
en düşük patlama limiti lowest explosion limit
su seviyesi düşük low-water mark
düşük yakıt seviyesi low fuel level
düşük soğutma suyu seviyesi low coolant level
düşük su seviyesi low water level
düşük ses seviyesi low pitched sound
düşük ses seviyesi low noise level
düşük eğitim seviyesi low education level
düşük yağ seviyesi low fat dip
düşük pil seviyesi low battery level
düşük patlayıcı seviyesi lower explosive level
düşük yağ seviyesi low oil level
düşük sıvı seviyesi low fluid level
düşük ışık seviyesi low light level
düşük eğitim seviyesi low level of education
düşük gürültü seviyesi lower noise level
düşük ses seviyesi low sound level
düşük eğitim seviyesi low levels of education
gözlemlenen en düşük etki seviyesi lowest observed effect level
düşük beceri seviyesi low skill levels
düşük ses seviyesi low pitch sound
üç yılın en düşük seviyesi a three-year low
düşük eğitim seviyesi low educational level
düşük enerji seviyesi low energy levels
10 yılın en düşük seviyesi 10-year lows
düşük işletme gürültüsü seviyesi low operating noise level
en düşük detay seviyesi lowest level of detail
düşük personel seviyesi low staffing levels
en düşük giriş seviyesi lowest level of input
30 yılın en düşük seviyesi a 30-year low
düşük borç seviyesi low debt level
düşük maliyet seviyesi low cost level
düşük gelir seviyesi low levels of income
düşük parlaklık seviyesi low gloss level
düşük eğitim seviyesi lower education levels
pil seviyesi çok düşük battery level is too low
fren hidroliği seviyesi düşük brake fluid level low
düşük fiyat seviyesi lower price level
gözlemlenen en düşük advers etki seviyesi lowest observed adverse effect level
düşük gelir seviyesi low income levels
düşük bir stres seviyesi a low level of stress
düşük emisyon seviyesi low emission levels
düşük eğitim seviyesi lower level of education