have long known

have long known teriminin İngilizce - Türkçe sözlükteki anlamı

İngilizce Türkçe
have long known uzun zamandır bilmek

have long known terimi için benzer kelimeler ve anlamları
have long been known uzun zamandan beri bilinen
how long have you known ne zamandan beri biliyorsun
have known for a long time uzun zamandır tanımak
i have long known uzun zamandır biliyordum
how long have you known each other? birbirinizi ne zamandır tanıyorsunuz?
i have known him for a long time onu uzun zamandır tanıyorum
i have known them for a long time onları uzun zamandır tanıyorum
i have long been known uzun zamandır tanınıyorum
have known each other long birbirlerini uzun zamandır tanıyorlar
had i known known bilsem bilirdim
long known uzun zamandır bilinen
has long been known uzun zamandan beri biliniyor
had long been known uzun zamandır bilinmekteydi
long been known uzun zamandır bilinen
i've known for a long time uzun zamandır tanıyorum
known for a long time uzun zamandır bilinen
had long known uzun zamandır biliyordu
known long before uzun zaman önce bilinen
known long-term bilinen uzun vadeli
known him for long onu uzun zamandır tanıyor
has known for long uzun zamandır biliyor
is a long known uzun zamandır bilinen
i haven't known him for long onu uzun zamandır tanımıyorum
long known about hakkında uzun zamandır bilinen
should have known better daha iyi bilmeliydi
should have known bilmeliydim
i have known biliyordum
have known bilinen
have been known bilinen
i should have known better ben daha iyi bilmeliydim
i should have known bilmeliydim
known to have sahip olduğu bilinen
would have known bilmeliydim
we have known biliyoruz
is known to have sahip olduğu biliniyor
are known to have sahip olduğu biliniyor
must have known bilmesi gerekir
have known better daha iyi bilmiş
i have been known biliniyorum
ought to have known bilmeliydim
i have ever known hiç biliyordum
he must have known o biliyor olmalı
i have always known her zaman biliyordum
have become known bilinir hale geldi
i have known him for onu tanıyordum
i have never known hiç bilmedim
knew or should have known biliyor ya da bilmeliydim
they must have known bilmeleri gerekirdi
reasonably should have known makul bir şekilde bilmeliydim
we have known each other birbirimizi tanıyoruz