do not have have to worry

do not have have to worry teriminin İngilizce - Türkçe sözlükteki anlamı

İngilizce Türkçe
do not have have to worry endişelenmene gerek yok

do not have have to worry terimi için benzer kelimeler ve anlamları
you do not have to worry endişelenmene gerek yok
you do not have anything to worry about endişelenecek bir şey yok
to not have to worry endişelenmek zorunda kalmamak
you do not have to worry about anything hiçbir şey için endişelenmene gerek yok
not to worry endişe etmeyin
do not worry endişelenme
do not worry about kafana takma
please do not worry lütfen endişelenme
try not to worry endişelenme
do not worry at all hiç endişelenme
you do not worry üzülme
i do not worry endişelenmiyorum
told him not to worry endişelenmemesini söyle
i did not worry endişelenmedim
not to worry though endişelenme ama
do not worry about anything hiçbirşey hakkında endişelenme
do not worry for endişelenme
do not be worry endişelenme
if not don't worry değilse, endişelenmeyin
i will not worry endişelenmeyeceğim
so do not worry yani dert etmene gerek yok
not a worry at all hiç endişelenme
do not worry for this bunun için endişelenme
not worry at all hiç endişelenme
do not worry so dear endişelenme canım
not to worry too much fazla endişelenme
me not to worry endişelenme ben
should not worry endişelenmemelisin
not to worry that endişelenme
not to worry about endişelenme
do not worry dear endişelenme tatlım
worry is not endişe değil
he said not to worry endişelenme dedi
and not worry about ve endişelenme
tell them not to worry endişelenmemelerini söyle
you do not need to worry that endişelenmene gerek yok
do not worry though endişelenme ama
do not worry beforehand önceden endişelenme
told her not to worry endişelenmemesini söyledi
tell him not to worry endişelenmemesini söyle
you don't have to worry endişelenmene gerek yok
don't have to worry endişelenmenize gerek yok
i don't have to worry endişelenmeme gerek yok
have to worry about endişelenmek zorunda
so you dont have to worry bu yüzden endişelenmene gerek yok
you have nothing to worry about endişelenecek bir şey yok
i don't have to worry about endişelenmeme gerek yok
have a tendency to worry endişelenme eğiliminde olmak
shouldn have to worry endişelenmen gerek
don't have to worry at all endişelenmenize gerek yok