suspected of causing genetic defects

suspected of causing genetic defects teriminin İngilizce - Türkçe sözlükteki anlamı

İngilizce Türkçe
suspected of causing genetic defects genetik hasara yol açma şüphesi var

suspected of causing genetic defects terimi için benzer kelimeler ve anlamları
suspected of causing neden olduğundan şüpheleniliyor
suspected of causing cancer kansere neden olduğundan şüpheleniliyor
material defects and defects of title maddi kusurlar ve unvan kusurları
genetic defects genetik bozukluklar
genetic birth defects genetik doğum kusurları
heritable genetic defects kalıtsal genetik bozukluklar
o genetic defects o genetik bozukluklar
plant genetic resources under threat of genetic erosion. genetik erozyon tehlikesi altındaki bitki genetik kaynaklarını.
causing sebep olan
disease-causing hastalığa neden olan
cancer-causing kansere neden olan
by causing neden olarak
in causing sebep olmak
is causing neden oluyor
thereby causing böylece sebep
causing concern kaygı uyandıran
causing damage hasara sebep olan
causing that buna neden
causing trouble sorun yaratma
disease-causing organisms hastalığa neden olan organizmalar
thus causing böylece neden
causing harm tehlikeye sebep oluyor
causing death ölüm sebebi
potentially causing potansiyel olarak
causing havoc tahribata yol açmak
disease-causing bacteria hastalığa neden olan bakteri
causing a stir karıştırmaya neden olmak
are causing neden oluyor
canadian interference-causing equipment regulations kanada girişimine neden olan ekipman düzenlemeleri
for causing neden olduğu için
disease-causing agents hastalığa neden olan ajanlar
causing injury yaralanmaya neden
causing him ona neden olmak
this is causing bu neden oluyor
causing alarm alarma neden
cancer-causing agent kansere neden olan ajan
causing problems sorunlara neden olmak
possibly causing muhtemel
without causing sebep olmadan
disease-causing mutation hastalığa neden olan mutasyon
allergen-causing agents alerjene neden olan ajanlar
causing pain ağrıya neden olmak
may be causing neden olabilir
it is causing neden oluyor
causing delays gecikmelere neden olmak
cancer causing substances kansere neden olan maddeler
were causing neden oldu
capable of causing sebep olma yeteneğine sahip
causing offence suç olmak
causing stress strese neden olmak